BİZ KİMİZ?

Öğretmen Sendikası (Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası) eğitim emekçilerinin özlük hakları, öğretmenlik mesleğinin itibarı ve eğitim-öğretim sürecinin niteliği için mücadele eden; kendisini emek mücadelesinin doğal ve dinamik bir parçası olarak gören, gücünü üyelerinin gönüllü emeğinden alan bağımsız bir sendikadır.

Sendika örgütlü gücündür.

#SendikanaKatılDeğişsin

WE WILL STOP INSECURITY AND EXPLOITATION IN FOUNDATION UNIVERSITIES!

Before the start of the new academic year, many universities dismissed academics without any reason and without prior notice. Arel University, Beykent University, Maltepe University, Kadir Has University, Fenerbahçe University and then Altınbaş University carried out mass dismissals.

However, these unlawful dismissals are neither the first nor the last. Foundation universities have been violating the personal rights of academics for years. According to the law, the salaries of foundation university academics, which should be equal to those of state university academics, are underpaid in many institutions. Foundation universities impose a course load on academics that exceeds what is specified by law and do not pay additional course fees. We are employed precariously under the pressure of working overtime. Thus, the profession of academics is being increasingly discredited.

In many institutions, academic leaves are denied, and we are expected to submit exploitative working conditions.

YÖK (Higher Education Council), on the other hand, does not impose any effective sanctions on foundation universities that fail to comply with clear legal provisions!

As the Foundation Universities Branch of The Private-Sector Teachers’ Union, we reiterate what we stated before: The dismissal of academics on the grounds of their fixed-term employment contracts is unlawful!

We demand an end to these unlawful practices and job security to protect academic freedom!

Under these concrete conditions, we need to take the initiative to come together and take action to stop this trend.

In the face of all conditions of oppression and exploitation, we seek our rights to live a decent life and come together in the Private Sector Teachers’ Union. We stand together under the union’s roof against unfair dismissals, overtime pressure and wage inequality.

We will stop the commercialization of academia and its implications – such as the precarious work, labour exploitation and rights violations – by a joint struggle!

PRIVATE-SECTOR TEACHERS’ UNION

FOUNDATION UNIVERSITIES BRANCH

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDEKİ GÜVENCESİZLİĞİ VE SÖMÜRÜYÜ DURDURACAĞIZ!

Yeni eğitim ve öğretim yılı başlamadan önce pek çok üniversite akademisyenlerin işine sebepsiz yere ve önceden bilgi verilmeden son verdi. Arel Üniversitesi, Beykent Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Fenerbahçe Üniversitesi ve ardından Altınbaş Üniversitesi toplu biçimde işten çıkarma yaptı.

Ancak bu üniversitelerin hukuksuz biçimde yaptığı işten çıkarmalar ne ilk ne de son. Vakıf üniversiteleri yıllardır akademisyenlerin özlük haklarını gasp ediyor. Kanuna göre devlet üniversiteleri akademisyenleri ile eşit olması gereken vakıf üniversitesi akademisyen ücretleri birçok kurumda eksik ödeniyor. Vakıf üniversiteleri kanunda belirtilenin üzerinde ders yükünü akademisyene yüklerken ek ders ücretlerini ödemiyor. Bizler mesai baskısı altında güvencesiz biçimde çalıştırılıyoruz. Böylece akademisyenlik mesleği giderek itibarsızlaştırılıyor.

Birçok kurumda akademik izinler gasp ediliyor ve angarya işlere sürekli biçimde boyun eğmemiz bekleniyor.

YÖK ise açık yasal hükümlere uymayan vakıf üniversitelerine dair hiçbir caydırıcı yaptırımda bulunmuyor!

Öğretmen Sendikası Vakıf Üniversiteleri Birimi olarak defalarca dile getirdiğimiz gibi yine söylüyoruz. Belirli süreli iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek akademisyenlerin işten çıkarılması hukuksuzdur!

Bugün çalıştığımız üniversitelerde yarın olmayabiliriz! Bilimsel özgürlük için bu hukuksuz uygulamalara son verilmesini ve iş güvencesini talep ediyoruz!

Bu somut koşullar altında bizlerin inisiyatif alarak bir araya gelmemiz, bu gidişatı durdurmak için taşın altına elimizi koymamız gerekiyor.

Bütün baskı ve sömürü koşullarına karşı insanca yaşamak için haklarımızı arıyor ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nda bir araya geliyoruz. Haksız yere işten çıkartılmalara, mesai baskısına ve ücret eşitsizliğine karşı sendika çatısı altında birleşiyoruz.

Akademinin piyasalaşmasının ve beraberinde getirdiği başta güvencesiz çalışma, emek sömürüsü ve hak gasplarını birlikte mücadeleyle durduracağız!

 

ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ SENDİKASI

VAKIF ÜNİVERSİTELERİ BİRİMİ

TALEPLERİMİZDEN DOĞAN KAMPANYA VE KAZANIMLARIMIZ

  İçinde Bulunduğumuz Çürüme Üzerine…

    Eğitimin ve öğretmenlik mesleğinin günümüz Türkiye’sinde vardığı ürkütücü bir gerçekle karşı karşıyayız: Eğitimin ve dolayısıyla toplumsal geleceğimizin bizzat devlet yönetimi (Burada söz konusu ilk kuruluş kuşkusuz Millî Eğitim Bakanlığıdır.) eliyle sermayeye yani patronlara teslim edilmesi.

Devamını oku

SÖZ DEĞİL TABAN MAAŞ YASASI!

Sayın Yusuf Tekin,

Çıktığınız her programda size bir soru yöneliyor. Bu soru taban maaş ile ilgili. 

İki senedir bu söze, “Yetki bende yok ya da kurum sahipleri söz verdiler” diyerek yanıt veriyorsunuz.

Gerçek durum bu şekilde değil!

  • Birincisi yetki sahiplerinden biri sizsiniz.
  • İkincisi size verilen söz hem tutulmuyor hem de ‘sözü verenler’ tüm özel öğretim kurumlarını temsil etmiyor.

Öğretmenler asgari ücret koşullarında, güvencesiz şartlarda çalıştırılıyor. Çünkü yasa yok! Patronlar asgari ücreti seviyor! #SözDeğilTabanMaaşYasası